12 Ekim 2009 Pazartesi

kurt meydani darga


Yumruk kadar yüreğine üç yüz milyonu aşkın Türk dünyasının sevdasını ve çilesini sığdırabilmek,işte özlediğim gençlikte aradığım özellik budur.
KURT MEYDANI DARGA'DAN ŞİİRLER MAKALELER


GİTMELİ
Sen benim öldüğüm gün,
Cenazemde gülebilir misin.
Bakıyorum da hep gülüyorlar.
Kartvizitlerini takas edip,
Telefon numaralarını alıyorlar.
Burada insan ağlayamıyor,
Yüreğini,müreğini dağlayamıyor.
Burası timsahlar avlusu.
Herkes konuşuyor paradan.
Kılıp namazı,
Bir an önce gitmeli buradan.
Acıbademli şair Murat DARGA



Sanal Dünya'nın sanal sayfalarına Türk'lüğe sevdalı gerçek bir hayat yolcusunun güncesinden düşen son damlalar;
Bu yaşıma kadar ne yapmışım,dönüp maziye bakınca gördüm ki bütün ömrüm boyunca Türk'lük için uğraşmışım. Gezmemişim,eğlenmemişim,esir Türk'lerin acısı yüreğime düştü düşeli sevdalanmaya bile ne vaktim olmuş ne de yer kalmış yüreğimde, tebessüm etsemde hayatımda katıla katıla hiç gülmemişim fakat bir köşede gizli gizli çok ağlamışım.
Dünya zevkleri ve nimetlerinden uzak yaşamışım. Pişmanmıyım ? Asla,aksine bu yönümle gurur duyuyorum,iyi yapmışım.Çalıp çırpmamış, haram yememiş,ömrünü Kahraman Türk Irkı'na adamış bir adam.Tanrı'nın huzuruna böyle çıkacağım için çok mutluyum...



MURAT DARGA'NIN ÖZGEÇMİŞİ
Murat DARGA'nın baba tarafı aslen Kara Kalpak Türk'lerinden olup,Özbekistan Hiva
Hanlığında Darga iken göç ederek Azerbaycan Dağıstan Şeki'ye yerleşmiş sonrada İstanbul'a gelmişlerdir.
Mabeynci başı mehmet emin beyin torunlarından olan murat darga'nın büyük dedesi Mehmet Emin Bey II.Abdülhamid Han'ın Baş Mabeyn'ciliğini yapmıştır.Murat darganın anne tarafı, anneannesi Kırım tatar Türklerinden annesinin baba tarafı ise tebriz Türklerindendir.
Murat Darga'nın dedesi Doktor A.Sait Darga ise,Büyük önder Atatürk'ün doktorlarından
Akil Muhtar'ın Asistanlığında bulunmuş,akil muhtar ile beraber yürüttükleri ilmi araştırmaların sonuçlarını bir kitap halinde yayınlamışlardır.
Ayrıca doktor ahmet sait darga Alman Bayer İlaç fabrikalarında uzman olarak çeşitli görevler almıştır.Kadıköy, Dr.A.Sait Darga İlköğretim Okulu acıbadem de murat darga'nın dedesi ahmet sait darga'nın adına Milli eğitim Bakanlığına sanatçı murat darga'nın ailesi tarafından bağışlanmıştır.Ayrıca eski Acıbadem Karakolu ve eski Acıbadem Emniyet Amirliği'nin arazisi de Darga ailesi tarafından emniyet teşkilatına bağışlanmıştır.
Murat Darga'nın babası Mehmet Darga,Robert Kolej'de Yüksek Makina Mühendisliği okuduysa da elindeki serveti harcamış maalesef çocuklarının istikbalini düşünmemiş bir kişi olarak yaşamış ve geriye acı dolu günlerin hatıralarını miras bırakarak ölmüştür.
Murat DARGA 1960 yılının nisan ayında İstanbul'un Üsküdar ilçesi acıbadem de doğdu.
İmkansızlıklar nedeniyle orta okuldan sonra eğitimine devam edemeyen kadıköylü res
sam şair murat darga genç yaşta annesini kaybetti.Karanlık talihinin zor şartları içerisinde hayat mücadelesine başladı.
İlk şiir ve deneme yazıları Hergün Gazetesinde 1979 yılında yayınlandı,daha sonra Orta doğu Gazetesi ile çeşitli dergilerde yazı,söyleşi ve resim çizimleri yer aldı.Türkçü şiirler yazmaya ağırlık verdi.Türkçü şairler arasında yer alan murat darga'nın kişisel çabalarıyla edebiyat dünyasına kazandırdığı ilk şiir kitabı Kahraman Irkıma 1998 yılında basıldı.
Acıbademli ünlü kişiler denince akla gelen sanatçı murat darga ayrıca ressamdır ve yağlıboya resimlerinde Türk'lüğe olan sevdasını yansıtmaktadır.
Karabağ savaşıyla ilgili afişlerde yapmış olan murat darga'nın Boraltan Köprüsü adlı güftesi sayın Esat KABAKLI beyefendi tarafından bestelenmiştir.

şair ressam murat darga




Yukarıda görmüş olduğunuz Yalova da benim üzerinde üç buçuk yıl yattığım döşek.


BİLMİYORUM

Biz öğrenmiştik,
Beraber dövüşmeyi.
Ve sofrada ne varsa
Beraber bölüşmeyi.
Kaldım şimdi bir başıma.
Aç yoksul ve yarı çıplak.
Ve dostlar,
Dostlar,yıldızlar kadar uzak.
Nasıl bir şeydir düşünmemek
Sabah alınacak ekmeği.
Nasıl bir şeydir,
Karnı tok uyumak?
Bilmiyorum,
Bilmiyorum artık hiç bir şeyi.
m.darga

Bir ülkede evsiz insanlar sokaklarda yatarken,köpekler için barınaklar yapanlara soruyorum.
Ya bizler ?
Burada belkide bir köpek bile yatmazdı,ben yattım.Soğuk kış günlerini
hiç sormayın,ne yakacak odunum ne de kömürüm vardı.
Bu metruk,depremden çökmüş yalova'daki ahırda bir başıma ölmek üzereyken
çok şükür çöplerden hurda toplayarak geçimlerini sağlayan
yoksul çingene kadınları beni gördü,bu halime vicdanları dayanmadı ki üç yıl bana ekmek,yemek,su taşıdılar.Yüce Yaradan onlardan razı olsun.
Arkadaşlar,dostlar mı?Onları hiç sormayın yer yarılmıştı da içine girmişlerdi sanki.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder